Uzman Klinik Psikolog Serap Sözen
Herhangi bir
bağımlılıkla mücadele de kişiyi en çok zorlayan şey nedir hiç düşündünüz mü?
Bir nesneye ya da bir insana duyulan karşı konulamaz arzuyu bağımlılık olarak
tanımlayacak olursak bağımlılık tedavisini de temelde bağımlı olunan nesne ya
da kişiden ayrışma süreci, bu süreçte iç dünyadan yükselen dürtü temelli arzuya
gem vurma durumu olarak görebiliriz. Dürtü temelli olan şiddetli, yoğun,
bastırılamaz gibi hissedilen ve ancak ve ancak bağımlı olunan nesneyle ikame
edilebilen bu arzu nasıl oluyordur da kişiyi tüm akıldışılığına rağmen ardından
sürüklüyor olabilir?
Bağımlılığın biyolojik temelini bir an için bir kenara bırakacak olursak
bağımlılık durumunda psikolojik/duygusal boyutta neler olmaktadır? Öncelikle
her bağımlılığın bir ikame tatmin olduğunu, diğer bir deyişle esas doyumu
sağlayacak olanla yer değiştirmiş olan suni, yapay bir nesne ya da kişinin
sağladığı doyum olduğunu bilmemiz gerekir. Sigara bağımlılığı örneğin. İnsan
bedeninin hiçbir şekilde sigara aracılığıyla vücuduna giren nikotine ihtiyacı
yoktur. Nikotin gerçek bir ihtiyaç değildir. Ancak bir sigara bağımlısıyla bunu
konuşacak olsanız size gerekirse yemek yemeyeceğini, su içmeyeceğini ama
sigarasız asla yapamayacağını söyleyecektir. Bağımlı kişi kısmen haklıdır da.
Gerçekten de sigara içme ihtiyacıyla kıyaslandığında çok daha az yemek
yiyebilir, daha az su içebilir, daha az uyuyabilir, daha az eğlenebilir.
Nikotinin kimyasal açıdan bağımlılığı oluşturan özelliğinin yanısıra her
bağımlılık aynı zamanda kişisel bir öyküyü de kendi içinde barındırır.
Bağımlılık tedavisinde kişiyi bir nesneye ya da bir kişiye bağımlı kılan yaşam
öyküsü ve bu öykünün kişinin şimdiki davranışları üzerindeki etkisi
anlaşılmadıkça tedavi başarısız olacaktır. Kişiyi sigara içmeye yönelten ilk
durum öncesinde kişi ne yaşamıştır? Hangi deneyimi sonucunda ortaya çıkan
yoğun, şiddeti yüksek, can yakıcı duyguları tetiklenmiş ve onlarla
başaçıkamayarak anlık bir duygu regülatörü olarak sigaraya sarılmıştır? Zamanla
ilk duygusal bağlamıyla bağlantısını kaybeden yani artık hangi duygunun hangi
an da tetiklendiği ve bunu sigara içme yoluyla nasıl baskıladığını dahi fark
etmeksizin kişi sigaranın tutsağı, bağımlısı haline gelmiş olur. Çoğunlukla acı
verici yaşam olaylarının yarattığı duygusal yüklerle başlanan sigara içme
davranışı artık hem acının hem hazzın deneyimlendiği her an da kişiye yaverlik
ediyor olur. Sigara bağımlılığı bir örnek sadece. Aynı durum alkol, uyuşturucu,
seks, insan, alışveriş, internet…gibi tüm bağımlılıklar için geçerlidir. Her
bağımlılık ruhta yara açmış olan karşılanamamış duygusal ihtiyaçların yarattığı
acının uyuşturulmasına hizmet eder. Bağımlı olunanlar aracılığıyla ikame
edilmeye çalışılan asıl ihtiyaçlar keşfedilmeli ve onların işlevsel yollarla
nasıl tatmin edebileceği, eğer bunun bir yolu yoksa da o durumlarla işlevsel
bir biçimde nasıl başaçıkılabileceği üzerinde çalışılmalıdır.
Tüm bunlar üzerinde çalışırken bağımlı olunanların beyin kimyası üzerinde
yarattıkları bağımlı kılmaya yönelik etkilerde göz ardı edilemez elbette.
Örneğin sigara bağımlılığı olan bir kişinin sigaradan arınma sürecinde vücuduna
artık nikotin sokmaması sonucunda nikotin geri çekilme belirtileri, diğer bir
deyişle yoksunluk sendromu yaşayacaktır. Kullanılan maddenin muhteviyatı,
bağımlılık yapma derecesi ölçüsünde yaşanan yoksunluk sendromu belirtileri o
derece şiddetli olarak deneyimlenir. Tüm bağımlılıklarda ortak olarak
deneyimlenen durum bağımlı olunan nesnenin yokluğu nedeniyle hissedilen
şiddetli arzu, onu isteme, sürekli onu düşünme, onsuz hayattan keyif
alamadığını ve bir daha da alamayacağını düşünme, onunla birlikte geçirdiği
vakitlerde hissettiği hazzı arama, umutsuzluk ve depresif bir ruh halidir. Bu
hisler bağımlılık nesnesi ayırt etmeksizin bağımlı birey tarafından madde geri
çekilme döneminde deneyimlenir. Diğer bir deyişle bu dayanması güç duygular ve
dürtüler evrenseldir ve geçicidir. Elbette bağımlı bir birey için bu hislerin
geçici olduğuna inanmak çok zordur. Sanki hayatı bundan sonra böyle olacakmış
gibi hisseder kişi. Ancak gerçek olan tek şey bağımlı olunan madde yoluyla
ikame edilen duygusal ihtiyaçlardır, maddenin kendisi ve yarattığı geçici
tatmin hissi değil. Bu noktada mutlak bir sabır ve irade gücünü devreye sokmak
şarttır. O nedenle hiçbir bağımlılık tedavisi bağımlı kişi iyileşmeyi gerçekten
istemiyorsa yapılmaz, yapılamaz. Bağımlılığı olan kişiler bu ızdırap verici
bedensel duyum ve duyguların geçmeyeceğine neredeyse emin olsalar dahi
sabretmekten ve iradelerini kullanmaktan vazgeçmemelidirler. Hiçbir ikame
tatminin gücü iradenin gücünden daha yüksek değildir. Ancak irade de zaman
zaman zayıflayabilir elbet. Bu durumda bağımlılık tedavisinde kişinin irade
gücünü arttırmakta çok önemlidir. Bunun içinde sağlıksız ikame tatminler
sağlıklı olanlarla bir süre için değiştirilebilir. Örneğin sabah sigarasını
içmeden gününe başlayamayan bir kişi bu alışkanlığını sabah yürüyüşü ise
değiştirebilir. Evet bu da ikame bir tatmindir. Ancak tedavinin ilk
aşamalarında, kişiyi sabah sigara içme alışkanlığının oluşmasına yönelten duygusal/psikolojik
ihtiyaçların anlaşılması ve karşılanmasından önce, böyle bir ikame tatmine
başvurmak kişiyi geçici olarak rahatlatacak ve bedenine zarar vermesini de
önleyecektir. Fakat asıl tedavi mutlak surette bağımlılık davranışını ortaya
çıkaran duygusal/psikolojik süreçleri anlamak ve iyileştirmekle mümkün olur.
Yazının başında herhangi bir bağımlılıkla mücadelede kişiyi en çok zorlayan şey
ne olabilir diye sormuştuk. Bu anlatı üzerine söylenebilir ki bağımlılık
mücadelesinde en zor olan şey bağımlı olunan nesneden ayrışırken bedende ve
ruhsallıkta beliren ızdırap verici yoksunluk duyumları ve duygularına
dayanabilmektir. Herhangi bir maddeye veya insana bağımlıysanız ve bunun artık
kendinize çok fazla zarar verdiğini fark edip uzaklaşmaya karar verdiyseniz
lütfen sabırlı olun. Hissettiğiniz acı verici duyumlara ve duygulara direnin.
Siz direndikçe bu yalancı semptomlar yavaş yavaş yok olmaya başlayacaklar.
Ancak acınızdan kurtulmak için o maddeye veya insana geri dönerseniz sahte bir
haz deneyimi içinde belki de yaşam boyu sürecek, hayat kalitenizi gün ve gün
daha da düşürecek ve sonunda size mutlaka fiziksel, duygusal ve ruhsal bedeller
ödetecek durumlardan kurtulamamış olursunuz. Anlık bedensel ve ruhsal tatmini
gerçek ihtiyaçlarınızın önüne koymayın. Ve bağımlılık tedavisi gibi zorlu bir
süreçte bu işin uzmanlarından yardım ve destek istemekten çekinmeyiniz.
Başarabileceğinizi kendinize sürekli hatırlatın. Bağımlılığınızdan
kurtulduğunuz sağlıklı günler dileğiyle…
WhatsApp us