Uzman Klinik Psikolog Serap Sözen
Doğurganlık nedir? Kişinin dünyaya yeni bir can getirmesi midir? Kişi çocuk yapabiliyorsa doğurgandır diyebilir miyiz? Doğurganlığı buna indirgemek bu güzel kelimenin içini boşaltmak değil midir biraz da? Peki ya doğuramayan kişiye infertil (kısır) mi demek gerekir? Kısırlık doğurganlığın zıddı olarak bilinir. Ancak hangi doğurganlığın zıddı? Tıpta çocuk sahibi olamamak infertilite (kısırlık) olarak tanımlanır. Peki ya çocuk sahibi olmuş ancak hayatında bir günü bile farklı geçirmek için hiçbirşey yapmamış, üretmemiş insanı nasıl tanımlayacağız? Hayatı boyunca bir tek kitap okumamış, kendisini geliştirme ihtimali olan tek bir filmi izlememiş, bir kez olsun tiyatroya gitmemiş kişiyi nasıl tanımlayacağız? Ya artık yetişkin olmasına rağmen kendisini çocukken anasından, babasından, yetiştiği ortamdan, kültürden, toplumdan öğrendiği değer yargılarına göre tanımlamaya devam eden, düşünmeyen, sorgulamayan, sadece biat eden insanı nasıl tanımlayacağız? Bana göre kısırlığın tanımı üretken olmamaktır. Üretimi sadece çocuk sahibi olabilmek olarak görmek doğurganlığı çok basite indirgemektir. Bu bağlamda değerlendirecek olursak kısırlık bir yazgı değil bir seçimdir. Kişi kısır olmayı da üretken olmayı da kendisi seçer. Doğurmak mı istiyorsunuz? Bir türlü gebe kalamıyor musunuz bir bebeğe? Öyleyse yaşamınıza dönüp bakın. Üretken bir hayat yaşamaktan nasıl, ne yaparak alıkoyuyorum kendimi diye sorun kendinize. Ve belki de sahip olmayı istediğiniz bebek size yeni bir iş, yazacağınız bir kitap, çizeceğiniz bir resim, bir yardım kuruluşunda gönüllü çalışmak…vb. farklı görünümlerde gelecektir…
WhatsApp us