Uzman Klinik Psikolog Berfin Polat
Ön ergenlik dönemi, 9-12 yaşları arasında başlayan ergenliğe geçiş dönemidir. Bu döneme de ergenliğe de girme yaşı hormonlara bağlı olarak değişebilir. Esasında son on yıla kadar böyle bir dönem insan gelişim aşamalarında mevcut değildi ve her çocuk da bu dönemden kesin geçecek diye bir koşul yoktur. Beslenme şekillerine, yetiştirilme tarzına, stresörlere bağlı olarak bazı çocuklar bu dönemi yaşarken bazısı da çocukluk dönemini yaşamaya devam etmektedir. Normal koşullarda 9-10 yaşlarındaki çocuğun oyun çağında olması gerekir. Ancak özellikle internet kullanım yaşının kritik düşüşüyle beraber 9-10 yaşları ergenlik döneminin bir ön gösterimi olmaya başlamıştır. Zihinsel olarak halen oyun yaşında olan çocuk, bedenindeki ve ruh halindeki değişimleri anlamakta zorluk çekebilir bu yüzden de ailelerin sıkça şikayet ettiği; içe kapanıklıklar, inatlaşmalar, sınır tanımamalar, dalgınlık, durgunlaşma, öfke, keyifsizlik vs gibi davranışlar ve ruh halleri gözlenebilir. Çocuk dünyayı ve hayatı sorgulamaya başlar. Birey olmak ve çocukluğa devam etmek arasında kalır.
Bu süreçte elbette anne ve babalara oldukça önemli görevler düşmektedir. Ön ergenliğe giren çocuk, kendi kimliğini oluşturup birey olduğunu kanıtlamaya çalışırken anne babayla çatışmalar sıkça yaşanabilir. İşte tam da bu noktada çocukla empati kurabilmek, yargılayıcı ve eleştirici olmadan etkili bir dinleyici olabilmek anne babaların bu süreçteki en önemli görevlerindendir. Çocuğun sportif faaliyetlere, grup etkinliklerine katılımını sağlamak da çocuğun ihtiyaç duyduğu akran etkileşimine erişmesini sağlarken agresyonu ve çatışmayı da azaltabilmektedir.
WhatsApp us